
Kış kapıda, geldi bile denilebilir. Hepimizin üzerinde bir rehavet varken, azalan gün ışığı ile değişen ortam koşulları sadece bizlerin değil YEŞİL canlı dostlarımızın da ortak sıkıntısı.
Kış, bitkilerimiz üzerinde de stres yaratır. Isı sıcaklık değerlerinin değişmesi, kısalan gün ile ışıklanma seviyelerinin düşmesi gibi çevresel etkileri bitkilerimizin tepkilerinde gözlemlemek kaçınılmazdır.

Kış aylarında bitkilerimizin derdini anlayabilmek için ilk adım onların vatanına gitmek ve ihtiyaçlarını gözlemlemek olacaktır.
Tropik bir bitkiyi kuzey cephe odada az ışık alan bir konumda bakmaya devam edemeyeceğimiz gerçeğine açık olmak ana esastır.
Mevsim geçişlerinde belki de tüm bitkilerinizin yerlerini değiştirmeniz gerekecektir.
Balkona alınan bir bitkinizi içeriye taşımak, bol ışık alan bir odaya bitkilerinizi toplamanız gerekebilir.
3 ay konfor alanınızda yeşil dostlarınızı da düşünerek yapılacak bu değişimler kışı daha kolay atlatmalarına yardımcı olacaktır.

İç mekân bitkilerimizi nasıl bakıma alıyoruz?
- Konum: ışık alan oda ve cephede bitkileri konumlandırmak gerekebilir.
- Isıtma sistemi: Yerden ısıtma var ise bir yükseltiye bitkileri almak, petek yanında ise yerini değiştirmek, klimaya maruz kalmasını engellemek gerekecektir.
- Hastalık: değişen klima etkisi nedeni ile mantar hastalığı, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yönelik gübreli sulama ihtiyacı gerekecektir.
Kış ayları boyunca bitkilerimizi gübrelemeyecek ve uyku dönemini geçirmelerini bekleyeceğiz, hali ile Kasım- Aralık ayı bitmeden gerekli ilaçlama ve gübreleme sisteminin çözülmesi gerekecektir.

Bu aylarda yapraklarda, kök boğazında gözlemlenebilecek komplikasyonlardan bahsedelim.
1-Mantar hastalığı: Bitkilerde görülen siyah leke, beyaz küf, pas ve benzeri şekilde ortaya çıkan bakteriyel ve fungal bir hastalıktır. Bitkilerin gövde, yaprak ve köklerine zarar verebilir. Doğal yollar ile çözüm yolu bulmamız pek mümkün değildir. Bu yüzden bizler zirai ilaç kullanımını öneriyoruz.

2- Unlu bit: Bitkilerde yaygınca görülen bu hastalık, pamuğa benzetebileceğimiz, beyaz lekelerden oluşur. Çok hızlı üreyen bir tür olan unlu bit, bitkinin saplarına yerleşerek bitki öz suyunu emer. Bu da bitkinin olumsuz etkilenmesini sağlar. Unlu bit, bir komplikasyondur. Bu tarz bir durumla karşılaştığımızda ilaç ile mücadeleyi öneriyoruz. Ama bir yandan da ev ortamında mücadele etmek istenirse arap sabunlu bir su ile bitkinin yapraklarının silinmesini, ertesi gün duru su ile tekrar silinmesini öneriyoruz.
Bu şekilde 3-4 kez tekrarlamanız gerekebilir. Evinizde çok sayıda bitki varsa, unlu bit görülen bitkiyi, diğer bitkilerden ayırmanız gereklidir. Çünkü diğer bitkilerinize sıçrayabilir.
3-Sinek ve haşereler: Bitkilerimizde oldukça yaygın rastladığımız durumlardan biri de sineklerdir. Bitkilerimizin etrafını saran bu minik canlılar, onları pek mutlu etmez. Bu biyolojik bir mücadeledir. Soğan kabuğunu kavanozda bir gün suda bekleterek, bu su ile sulama yapabilirsiniz. Bu çok yavaş etki görebileceğiniz, kesin bir çözüm yolu değildir. Bizler zirai ilaç ile sulama yapmayı öneriyoruz.

Kış aylarına girerken bitkilere gübre verilir mi? Gübreleme sıklığı ne olmalıdır?
** Solucan gübresi: Solucanların dışkılarından elde edilen Solucan gübresi bitkinin verimini, dayanıklılığını, kalitesini arttırırken, kök ve kök çevresindeki hastalıklara karşı direnç sağlayan bir organik gübre çeşididir. Üzgün bitkilerinizi mutlu edecek bir şey varsa o da solucan gübresidir. Bitkilerinizi çok fazla gübreye alıştırmadan, belirli zamanlarda solucan gübreli su ile sulama yapmanız önerilir. Bu bitkinin gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.
Kış ayları yaklaşırken gübreleme sıklığı ayda bir ölçek çeyrek doz olacak kıvamda verilebilir. Zira uykuda olan bitkilerimizin uyanışa sağlıkla geçebilmesi için toprak verimi de oldukça önemli, atlanmaması gereken bir bakım konusudur.
Son olarak toprak üst katmanının, ortam 5 cm kadar, temizlenip havalandırılıp taze toprak ekleme yapılarak bitkilerimizi kışa hazır başlayacaktır.
Bitki seçimi yapılırken ısı, ışık, klima, proporsiyon etkisini göz önünde tutularak, hangi bitkinin nerede en sağlıklı şekilde yaşayacağını analiz etmek gerekir. Bu analiz, bazı bitkilerde %20 oranına kadar tolarans gösterebilmektedir.
Işık seven bir bitkiyi, %20 ye kadar gölge bir alanda tolere edebilirsiniz. Bitki yerleşimi evin içerisindeki eşyalar ile uyumlu olması açısından saksı, pot ebat seçimleri göz gönünde bulundurularak yapılması gereklidir.


Sulama aralıklarınız ve ihtiyaç raporlarınız
yaz – kış dönemlerinde tekrar gözden geçirilmelidir.
Yapraklarınız su ihtiyacını dile getirecektir. Geçiş dönemlerinde bitkilerinizi daha sık gözlemlemenizi öneririm.
Bitkilerin isimlerini bilerek onlarla tanışma serüvenimiz, ihtiyaçlarını karşılayarak sevgiye dönüşecektir.
Onlardan istediğimiz verimi alabilmek için mevsim geçişlerinde, su ısı ışık ihtiyaçlarını karşılamak olacaktır.
